Yabancılık Unsuru Taşıyan İş Sözleşmelerinde Hukuk Seçimi Düzenlemesinin İptali

30 Nisan 2025 Çarşamba

Yabancılık Unsuru Taşıyan İş Sözleşmelerinde Hukuk Seçimi Düzenlemesinin İptali

Anayasa Mahkemesi’nin 2023/158 E. 2024/187 K. Sayılı Kararı Çerçevesinde Değerlendirme 

1. Giriş

Küresel iş gücü piyasasında, özellikle yurt dışında çalışan Türk vatandaşlarının iş sözleşmeleri sıklıkla yabancılık unsuru taşımakta, bu da sözleşmelere hangi hukukun uygulanacağı sorusunu gündeme getirmektedir. Uzun süredir uygulamada, tarafların iş sözleşmesinde yabancı bir hukuku seçmeleri mümkündü. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin 2023/158 esas, 2024/187 karar sayılı ve 10 Mart 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan kararı ile bu serbesti ciddi biçimde sınırlandırılmıştır.

2. Kararın Özeti

Anayasa Mahkemesi, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 27. maddesinin birinci fıkrasını, Anayasa’nın 2, 5, 10 ve 49. maddelerine aykırı bularak iptal etmiştir. İptal kararı, 10 Eylül 2025 tarihinde yürürlüğe girecektir.

Kararda özellikle şu tespitlere yer verilmiştir:

  • İş sözleşmesinin, işçiyi koruma amacı taşıyan düzenlemelere tabi olduğu,
  • Hukuk seçimi yoluyla işçiye tanınan anayasal hakların bertaraf edilmesinin mümkün olamayacağı,
  • İşçinin işveren karşısında zayıf taraf olduğu, bu nedenle hukuk seçimi serbestisinin mutlak olarak tanınmasının anayasal eşitlik ve adalet ilkeleriyle bağdaşmadığı,
  • İşçiye, Türk hukukunda güvence altına alınan hakların, yabancı bir hukuk seçimiyle dolanılmasının sosyal devlet ilkesiyle çeliştiği.

3. Kararın Uygulamaya Etkisi

Bu karar, iş hukukunda “koruyucu kamu düzeni” anlayışını güçlendiren bir içtihat olarak dikkat çekmektedir. Artık:

  • Taraflar iş sözleşmesinde yabancı bir hukuku seçmiş olsalar dahi, bu hukuk Türk hukukuna kıyasla daha az koruma sağlıyorsa, seçimin geçersiz sayılması söz konusu olacaktır.
  • Yurt dışında çalışan Türk vatandaşlarının iş sözleşmeleri açısından asgari korumanın Türk hukukuna göre belirlenmesi gerekecektir.
  • Uluslararası işverenler, sözleşme hazırlarken artık Türk iş hukukundaki temel düzenlemelere uyum sağlamak zorunda kalacaktır.

4. Hukuki ve Pratik Yorum

Bu karar işçinin korunmasına öncelik veren, yerleşik içtihatlarla da örtüşen bir yaklaşımı benimsemektedir. Ancak şu noktalar tartışma konusu olmaya devam etmektedir:

  • Hukuk seçimi tamamen mi yasaklandı, yoksa Türk kamu düzeniyle çelişen durumlar mı kapsam dışında bırakıldı?
  • Uluslararası şirketler, bu karar doğrultusunda nasıl bir sözleşme politikası belirlemelidir?
  • Yurt dışındaki mahkemelerin bu içtihadı tanıyıp tanımayacağı, kararların icrası bakımından sorun doğurur mu?

5. Sonuç

Anayasa Mahkemesi'nin 2023/158 E. ve 2024/187 K. sayılı kararı, iş sözleşmelerinde hukuk seçimi serbestisine sınır getirmesi açısından emsal niteliğinde bir karardır. İşçilerin anayasal haklarının korunması bakımından önemli bir adım teşkil ederken, aynı zamanda sözleşme serbestisi ilkesine dair yeniden değerlendirmeleri de beraberinde getirmektedir.